9.3 Odak Grup Tasarlamak
Odak Gruplarda Örneklem:
Odak grup yönteminin en önemli sorularından biri, odak gruplara kimlerin katılması gerektiği. Başka bir deyişle, insanların diğerlerinin varlığında görüşlerini dile getirecekleri odak gruplarda kimler olmalı, kimler olmamalı.
Bu konudaki ilk ayrım, odak gruplarının homojen ya da heterojen olup olmaması. Homojen gruplarda katılımcılar ilgilendiğimiz konulardaki belli başlı değişkenler açısından benzerlik arz ederler. Örneğin toplumsal cinsiyet konularında yürüteceğimiz araştırmalarda sadece kadın ya da erkeklerden oluşan gruplarla çalışabileceğimiz gibi, kadın-erkek karışık gruplarla da çalışabiliriz. Bu tür bir grup oluşumu grup içi tartışmaları tetikleyebileceği gibi, birazdan bahsedeceğimiz grup dinamiklerinin de etkisiyle sahici yanıtların derlenmesinin önünde bir engel oluşturabilir.
Ayrıca odak grupların oluşturulmasında da grup içi çatışmayı kolaylaştırmak ya da zorlaştırmak mümkün olabilir. Bazıları evrensel, bazıları kültürel de olsa bazı demografik ya da sosyoekonomik grupları aynı odak grup toplantısına almak çatışmayı arttıran ya da grup dinamiklerini etkileyen bir etken olur. Geçmişteki deneyimlerimizden yola çıkarak aşağıdaki grupları bir araya getirmenin grup içi dinamikleri doğrudan etkilediğini söyleyebiliriz:
- Kadınlar-Erkekler
- Yüksek Sosyoekonomik Statü-Düşük Sosyoekonomik Statü
- Gençler-Yaşlılar
- Etnik Kökeni Farklı Olanlar
- Çalışan Kadınlar-Ev Kadınları
Odak Grubu Oluşturmak:
Odak grupların başarısı belirli bir oranda kimlerin odak gruplara katıldığına bağlı olur. Genellikle odak gruplara katılacak kişilerin belirlenmesinde ve organizasyonu oldukça zor olabilir. Çalışılan sahaya bağlı olarak araştırmacılarn kendisi ya da devşirmeci adı verilen kişiler çalışırlar. Devşirmeciye kimleri odak gruplara davet etmesi gerektiğini belirtmeden önce seçim yöntemine karar vermek gerekir.
Odak grupların oluşumunda daha önce bahsettiğimiz örneklem yöntemlerinin hepsini uygulayabiliriz. Bu gruplara katılacak kişiler hedef kitleden rassal yöntemle seçilebilirler. Hatta odak grup çalışması bir saha çalışmasını takip ediyorsa görüşülen kişiler arasından rassal yöntemle seçim yapılabilir.
Bu tür listelerin olmadığı durumlarda kotalı örneklem yöntemine başvurulabilir. Daha önce belirttiğimiz gibi kotalı örneklem yönteminde sonuçların taraflı olması mümkündür, ancak odak gruplardan elde edilecek sonuçlardan genelleme yapmak doğru olmayacağından temsiliyet sorunu ikincil bir sorun olarak algılanabilir ve daha düşük maliyetli kota yöntemi uygulanabilir. Elde liste olduğu durumlarda da kota yöntemi kullanılabilir.
Ayrıca bazı odak grup çalışmalarında temsiliyetten çok farklılığa önem verilebilir. Odak gruplar hedef kitlenin genelini temsil edecek yerde bazı kritik paydaşların bir araya getirilmesiyle oluşturulabilir. Örneğin uygulanan bir politikanın toplumsal etkileri tartışılıyor ise bu politikadan olumlu ve olumsuz etkilenenler olmak üzere iki gruptan insanları bir araya getirmek ve aralarındaki tartışmanın dinamiklerini anlamaya çalışmak, üretilecek politikanın niteliği açısından bilgi verici olur.
Hangi devşirme yöntemi tercih edilirse edilsin, odak grup çalışmasına davet edilen kişilerin istenilen kişiler olduğundan emin olmak gerekir. Odak grup çalışmalarında bazı durumlarda katılımcılara maddi bir bedel ödendiğinden bazı kişiler odak gruplara katılımı meslek haline getirir. “Profesyonel denek” adı verilen bu kişilere karşı dikkatli olmakta yarar bulunur.
Kırılgan gruplarla çalıştığımızda katılımcıların devşirilmesi çok daha zor bir sorun haline gelir. Öncelikle örneğin kadınlar, azınlıklar ve benzeri gruplar odak grupların yapıldığı ortama gelmekten çekindiklerinden, odak gruplar kahveler, sivil toplum kuruluşlarının ofisleri ya da okullar gibi ideal olmaktan uzak ortamlarda gerçekleşebilir. Bulunulan ortamın akustiğinin bozuk olması bir ağızdan konuşmalarda tartışmaları duyulmaz hale getirebilir. Bazı durumlarda katılımcılar çocuklarını bırakacak kimseleri olmadığından yanlarında getirebilirler ve bu da tartışma ortamında çok fazla gürültü olmasına yol açabilir. Ya da odak grup bir resmî kuruluşta ya da dernek merkezinde yapılıyorsa, katılımcılar görüşlerini dile getirmekte çekingen davranabilirler. Bu nedenle odak grupların yürütüleceği ortamların ideal olmasa bile, ideale yakın ortamlar olmasına dikkat etmek gerekir.
İkinci bir soru da katılımcıların nasıl bulunacağı olur. Elde bazı listeler bulunabilir, o zaman bu listelerden kişilere ulaşıp toplantıya davet edilebilir. Listelerden yola çıkılmasının en önemli sakıncasını birbirini tanıyan katılımcıların aynı toplantıda bulunmaları olur. Eğer katılımcılar arasında birbirini tanıyanlar, hatta akrabalık ilişkileri bulunanlar olursa, küçük grup dinamikleri çok daha zorlayıcı bir biçimde devreye girer ve sağlıklı sonuç alınmasını engeller.
Odak Grup Dinamikleri ve Moderasyon:
Odak grupların spontan ve toplumsal yapısı bu grupları yönlendirecek kişinin, yani moderatörün rolünü çok kritik hale getirir. Moderatör, odak grupları yöneten, soruları yönelten ve tartışmalara müdahil olan kişi olarak çıktıları doğrudan etkiler. İyi bir moderatör odak gruptan çok zengin bilgiler elde edebilirken; kötü bir moderasyon ne yazık ki çok zengin bilgileri bile ziyan edebilir. Bazıları moderatörlerin empatik, spontan, esnek, ilgili ve esprili olması gerektiğini; bu özelliklere sahip kişilerin daha iyi moderatörler olacaklarını söyleseler de; bunun bir kural olmadığını, insanlarla gerçekten ilgilenmenin, aktif dinlemenin en temel nokta olduğunu söyleyelim.
İyi bir moderasyon yeteneği çoğunlukla deneyim ile kazanılsa da, moderatörlerin dikkat etmeleri gereken bazı kurallar, odak grupların daha başarılı geçmesini sağlar. Özellikle araştırmacının kendisinin odak grup moderasyonunu üstlendiği durumlarda, yeterli deneyimi yok ise bu noktalara daha fazla dikkat etmesi gerekir. Mutlaka farklı şekillerde odak grup tecrübesi kazanmaya gayret etmesi anlamlı olur. Başka konudaki odak gruplara gözlemci olarak katılabilir. Kendi çalışması için pilot çalışmalar yapabilir.
Bir moderatörün odak grup yönetirken dikkat etmesi gereken konuları aşağıdaki gibi özetleyebiliriz:
- Baştan sıcak bir ilişki kurmaya çalışın;
- Açık konuşun;
- Göz teması kurun, ilgi gösterin;
- Aktif dinleyin;
- Vücut dilinize dikkat edin, onaylayan ya da onaylamayan ifadelerden kaçının;
- Öğretmen olmadığınızı hatırlayın;
- Takip soruları sorun, ne söylediklerinden hemen emin olmayın;
- Katılımcıları konuya bağlı tutmaya çalışın;
- Aşağıda detaylı olarak belirtilen katılımcılar arasındaki gerginlik, baskınlık ya da olası başka durumların farkında olmaya çalışın.
Grup tartışmasının mekanikleri olarak nitelendirebileceğimiz bu konuların yanı sıra, moderatörün grup içi dinamiklere de son derece dikkat etmesi gerekir. Küçük grup psikolojisi üzerine yapılan çalışmaların bize öğrettiği başlıca dinamikler şunlardır:
- Bağımlılık: Katılımcılardan birinin moderatöre bağımlılık duyması ve onun görüş ve tavırlarından doğrudan etkilenmesi
- Eşleme: Katılımcılardan birinin kendisini moderatörle ya da başka bir katılımcıyla eşlemesi, onun tavır ve düşüncelerine göre kendi tavır ve düşüncelerini biçimlemesi
- Savaş/Kaç: Grubun çoğunluğuyla ya da bir kişiyle aynı görüşü paylaşmayan katılımcının takınabileceği iki tavır. Söz konusu katılımcı kendi görüşünü savunmak için “savaşabilir” ya da susarak bir kenara çekilebilir.
- Tek Başınalık: Grubun görüşlerinden farklı görüşlere sahip bir katılımcının kendisini tek başına hissetmesi ve kenara çekilmesi.
- Biz-lik: Katılımcılardan birinin bir ya da daha fazla katılımcıyla kendisini birtakım olarak görmesi ve hemen her konuda aynı görüşleri savunmaya başlaması.
İyi bir moderatör grup dinamiklerinin farkında olmalı ve yukarıdaki gibi durumlarla karşılaştığında müdahale edebilmeli. Bazen odak grupta tek bir kişi domine etmeye çalışabilir. Diğer katılımcılar farklı sebeplerden o kişinin onaylayacağı şekilde konuşmaya çalışabilir. Bu durumların farkında olup, elden geldikçe müdahaleler ile bu durumun önüne geçmeye çalışmak gerekir. Ne yazık ki bu durumlarda nasıl müdahale edileceği konusunda bir rehber bulunmamakla birlikte, deneyimle bu konulara daha rahat çözümler geliştirmeyi öğreniriz. Dolayısıyla odak grup moderasyonunda deneyimli kişilerle çalışmaya dikkat edilmeli. Eğer böyle bir olanak yoksa, moderasyonu araştırmacının kendisi üstleniyorsa birden fazla provayla bu konuda deneyim kazanmaya çalışmalıdır.
Bir Başka Dilde Moderasyon:
Araştırma sürecinde önümüze çıkacak en önemli sorunlardan biri de başka bir dilde moderasyon yapılması. Özellikle ülkemizdeki mültecilerin sayısının artmasıyla onların katılımıyla yürütülen odak grup çalışmalarının da sayısı da arttı. Bu artışa rağmen araştırmacıların çok azı başka bir dilde odak grup çalışması yürütecek kadar o dile vakıf. Bu nedenle söz konusu dile hakim/anadili bu dil olan kişi eğer yeterince deneyimli ve bu konuda eğitimliyse onun moderatör olması iyi bir çözüm olabilir.
Bir alternatif de tercüman kullanmak. Böyle bir durumda moderasyon Türkçe yapılıyor, tercüman soruları Arapçaya çeviriyor, tartışmalar Arapça oluyor ve tercüman bu tartışmaları -muhtemelen özetleyerek- Türkçeye çeviriyor. Daha sonra moderatör Türkçe soru soruyor ve bu süreç böyle devam ediyor. Bu tür bir çalışma biçiminin odak grupların zenginliğini tamamen ortadan kaldırdığını ve toplu anketlere dönüştürdüğünü bilmek gerek. Tercümanın varlığında yapılacak tartışmaların sahiciliğini geçelim, o tartışmaların Türkçeye çevrilirken ne kadar anlam kaybına uğrayacağı da açık. Tartışmaların kaydedilmesi ve daha sonra analizinin yapılması bir çözüm gibi gözükse de bu çözüm odak grupların spontanlığına zarar verdiğinden odak grubun yapılış amacı ile çelişir.
Burada tartışmamıza gerek bile olmayan bir başka yöntemse moderasyonun çift dilli olarak yapılması ki, böyle bir çalışmada herhangi bir nitelikli sonuç alınamayacağı aşikar. Bazı katılımcılar moderatörle daha yakın bir iletişim kurma şansına sahipken, bazılarıysa başka dilde konuştuklarından hem moderatörün hem de diğer katılımcıların söylediklerini anlayamazlar ve bu da gerçek bir iletişimin kurulmasını engeller.
Dolayısıyla başka bir dilde moderasyon yapılması gerektiğinde işinin ehli, anadili o dil olan moderatörlerle çalışmak en doğrusu olur. Böyle bir tercih de araştırmacının akış üzerindeki kontrolünü kaybetmesine yol açacağından, hem moderatör çok iyi hazırlanıp araştırma sorusuna hakim hale gelmeli, hem de nitelikli bir moderasyon akışı hazırlanmalı.
Moderasyon Akışı:
Odak gruplarda tartışmalar serbest bir ortamda spontan olarak gerçekleşse de, tartışmaların bir akışı izlemesi gerekir. Moderatörün tartışmanın akışını belirleyeceği ve sorularıyla yönlendireceği araca moderasyon akışı diyoruz.
Moderasyon akışları basit, birbirini izleyen sorulardan oluşabileceği gibi, daha detaylı, içerisinde takip ve uyarı sorularını; sorulara alınmasını beklediğimiz yanıtları içeren bir form da olabilir. İkinci bir tür form, moderasyonun standardizasyonu için önemli bir rol oynar.
Aşağıdaki görüşme akışı Ben Kendim Büyüdüm Demiyorum-Adana’da (Mevsimlik Gezici) Tarım İşçilerinin Çocuklarının Yaşam Koşullarının Çocuğun İyi Olma Hali Perspektifinden İyileştirilmesi Projesi Araştırma Sonuçları kapsamında yapılan odak görüşme için hazırlanmıştır.
Odak grup akışını tasarlarken mutlaka sıcak bir selamlamayla başlamak, herkesi sırayla tanımak ve kişileri oturdukları yerlere göre kodlamak gerekir. Böylelikle çalışmanın ilerleyen dakikalarında o kişilere isimleriyle hitap etmek, örneğin “sizin iki çocuğunuz vardı” gibi kişisel iletişim kurmaya yaran bilgileri kullanmak mümkün olur. Katılımcılar, moderatörün ne kadar samimi olduğunu düşünürlerse yanıt vermeye ve tartışmalara katılmaya o kadar eğilimli olurlar. Genelde odak gruplarda katılımcılara çay/kahve/kurabiye gibi ufak ikramlarda bulunmak ortamı rahatlatır, doğal bir sohbet havası yaratır. Hem Etik hem de Derinlemesine Görüşmeler ile ilgili bölümlerde de ele aldığımız üzere; katılımcıları içten bir ilgiyle dinleyerek, her şeyden önemlisi bize zaman ayırdıkları, fikirlerini paylaştıkları ve böylelikle araştırmamızı gerçekleştirme imkanı verdikleri için minnettar olarak, “saygı” çerçevesinde odak grup çalışmalarını yürütmeliyiz.
Ayrıca, odak grupların yapıldığı ortam da moderasyonu doğrudan etkiler, daire ya da kare şekilde bir oturma şekli, sınıf şekilde oturmaktan çok daha eşitlikçi bir ilişki kurulmasını sağlar. Öte yandan, bu tür bir oturma şeklinde moderatörün farklı kişilere söz vermesi ve böylelikle de herkesin tartışmaya katılmasını sağlaması daha kolay olur.
Odak Grupların Analizi:
Odak gruplardan elde edilen bilgilerin analizi de üzerinde durmamız gereken bir konu. Odak gruplara katılımcı sayısı az olduğundan bu tartışmalardan istatistiksel analizler yapmak neredeyse olanaksız, üstelik odak grup örneklemlerinin herhangi bir nüfusu/evreni temsil etmediğini de hatırlamamız gerek. Üstelik, odak gruplar temsili olmadığından çıkarılan genellemelerde de çok dikkatli olunması gerekir. Dolayısıyla odak grupların analizinde sayılardan çok sözcüklere odaklanmak gerekir.
Odak gruplarda yapılan tartışmaların video ya da ses kayıtlarının yapılması ve daha sonra bu kayıtların dökümlerinin yapılması analizleri çok kolaylaştıracaktır. Odak grupların video kaydının yapılması konusunda çok farklı görüşler var. Bazı araştırmacılar konuşulanların videoya çekilmesinin katılımcıları yabancılaştıracağı görüşüne sahipken; başka araştırmacılar -özellikle de kamuoyu ve pazarlama araştırmacıları- video kaydı yapmak konusunda çok daha cesur. Burada sizin çalıştığınız kitle, araştırma sorunuz ve tartışmanın yapıldığı ortamın belirleyici olduğunu vurgulayalım. Suriye’deki iç savaştan kaçıp ülkemize sığınmış Suriyeli kadınlarla bir devlet kuruluşunun toplantı salonunda video kaydı yapmak tabii ki iyi bir fikir değil. Ama ses kaydı yapmak anlatımın eksiksiz aktarımı için oldukça önemlidir, ki çoğunlukla da bu kayıtların gizli kalacağı teminatı verildiğinde hoşgörüyle karşılaşıldığını biliyoruz.
Odak grupların dökümünü yaparken katılımcıları tanımamıza sağlayacak notlar (örneğin katılımcı numarası ya da adı soyadının kısaltması) almak, dakikaları not etmek çok işe yarar. Döküm yapmak için yazılımlar kullanılabilir, son dönemde yapay zeka kullanarak döküm yapan bazı yazılımlar olsa da; özellikle Türkçe dili için kullanılan yazılımlardaki dökümlerde dikkatli bir kontrole ihtiyaç vardır.
Dökümler yapıldıktan sonra bu verileri nasıl analiz edeceğiniz büyük ölçüde sizin araştırma sorunuzla ilişkili. Başta da bahsettiğimiz üzere odak grupları bir ön çalışma olarak mı kullanıyorsunuz, yoksa kendi başına mı araştırma aracınızı oluşturuyor buna karar vererek işe başlamanız gerek. Keza, üçgenleme (triangulasyon) ya da bütünleşik bir araç mı, o da verileri nasıl kullandığınızı belirleyecek.
Odak grup dökümlerinizi niteliksel ya da niceliksel olarak analiz edebilirsiniz. Niteliksel analiz tartışmalara, kimin söylediğine, kime karşı söylediğine ve hangi bağlamda söylediğine odaklanırken; niceliksel çalışmalar kelime sayımı ya da metin madenciliği gibi araçları kullanırlar, sonuçta odak grup dökümleri de bir tür dökümdür. Bir alternatif de odak grup dökümlerini analiz etmeyi ve verileri kullanmayı çok kolaylaştıran kodlamalar yapmaktır, NVIVO ya da MAXQDA gibi yazılımlar bu süreci çok kolaylaştırırlar.
Eğer geleneksel bir biçimde ilerleyip, odak grupları niteliksel olarak analiz edecekseniz dikkat etmeniz gereken bazı noktalar bulunur:
- Sistematik olun: Dökümlerde geçen kelimeleri ya da cümleleri nasıl kodladığınız, farklı dökümlerde ve bağlamlarda tutarlı olsun. Doğal olarak zaman içerisinde öğreneceksiniz ve farklı şekilde okumaya, işaretlemeye ya da kodlamaya başlayacaksınız ama bu değişimin değerlendirmenizin tutarlığını etkilememesi lazım. Sistematik olmanın en kolay yolu da notlar ve açıklamalar tutmak, ki bu tür bilgiler yazarken de çok yardımcı olur.
- Örüntülere odaklanın: Her metinde araştırma sorumuzla ilgili bir örüntü mutlaka vardır. Bu örüntülere odaklanmak ve tekrarlayan örüntüleri not almak çok yararlı olur. Böylelikle farklı bağlamlarda tekrarlayan ve ayrışan örüntüler üzerine çalışabilirsiniz. Zaten araştırmacı, odak gruplar sırasında bu örüntülerle aşina hale gelir, yapmanız gereken metinlerde de bunu bulmak.
- Farklı yorumlara açık olun: Bir açıdan odak grup dökümleri çok zengin ve derin bilgiler sağlar. Her biri 8’er kişinin katılımıyla yapılan 10 odak grupta 80 kişinin tartışmalarını duymuş olursunuz. Bu tartışmalar metinlerde yer alır ve farklı kişilerin farklı bakış açılarıyla farklı yorumlanabilir. Siz de araştırmacı olarak kendi kendinizi doğrulayan yorumlara değil, olası alternatif yorumlara da açık olun.
- Sağlıklı derecede şüpheci olun: Bazı araştırmacılar odak gruplarda söylenen her şeyi olduğu gibi yorumlama eğiliminde olur. Oysa odak grupları toplumsal bir ortam olduğundan söylenenler diğerlerinin ve özellikle de moderatörün varlığında söylenmiştir. Özellikle de gruplarda oluşan görüş birliklerinin gerçek bir görüş birliği mi, yoksa tartışmayı kısa kesmek için varılan sahte bir uzlaşma mı olduğunu sorgulayın.
- Kelimelere odaklanın: Kelimeler, onların kullanılma sıklığı, atfedilen olumlu ya da olumsuz vurgular, bağlamlar; bütün bunlar odak grupların analizinde size değerli bilgiler sağlar.
- Bağlama odaklanın: Hem grup içindeki dinamiklerin oluşturduğu, hem de grup tartışmasının yapıldığı ortamdaki bağlama odaklanın. Grup içinde dominant bir kişinin var olup olmadığı tartışmaların gidişatını etkilerken; katılımcıların yaşadıkları ortak deneyimler de tartışma ortamını belirler.
- Konuşulmayanlara da bakın: Odak gruplar sadece katılımcıların konuştukları hakkında değil, konuşulmayanlar hakkında da zengin bilgiler sağlar. Ülke gündeminde yer alan ama kimsenin değinmediği bir konu mu var? İşte o konu araştırmacının önemli çıkarımlar yapmasını sağlar.
Odak gruplarda yapılan tartışmaların video ya da ses kaydının yapılması, daha sonra bu kayıtların dökümünün yapılması iyi bir başlangıç olacaktır. Bu dökümlerin NVIVO gibi bazı yazılımlar kullanılarak analiz edilmesi mümkündür. Hazırlanan raporların katılımcıların doğrudan görüşlerine yer vermesi okuyanlar için önemli bir girdi sağlayacaktır.
Odak grupların sosyal olaylarda sağladığı avantajların yanısıra esnek olması, hızla sonuçlanması ve düşük maliyete sahip olması tercih edilmesini sağlar. Öte yandan odak gruplar, veri analizlerin zor olması, moderatöre çok iş düşmesi, grup içi farklılıkların zorluk çıkarma olasılığı, devşirme sürecinde yaşanabilecek zorluklar ve tartışmanın yapay bir ortamda gerçekleşmesi gibi dezavantajlar taşımaktadır.